25 Aralık 2013 Çarşamba

Günaydınn,
Dün akşam kızlarla Kipa'ya gittik, oynadık, dolaştık, çıkarken de market kısmına uğradık, bişeyler aldık kasaya geldik, kasanın yanında meyve suları vardı,
Damla : anne meyve suyu alabilirmiyiz?
Ben : Hayır annecim
Duru: Neden?
Ben: Siz meyve suyu içmiyorsunuz kutulu oyüzden.
Damla :İçiyoruz ki biz.
Ben: Nasıl yani?
Duru: Babanem içiriyor bize
Ben: ......(içimden tabi). Ozaman babanenizle konuşmam gerekiyor.
İkisi birden : ama sana da hiç bişey söylenmiyor, pişman etme bizi söylediğimize :)))

Ben sizinle nasıl başedeceğim biraz daha büyüyünce çok merak ediyorum, şimdi bile oldukça zorlanıyorum.

Selam günlük,
     
       Günlük diyorum çünkü okunmadığımı düşünüyorum, kimse okumazsa ileride ben okuyacağım nasıl olsa, zaten amaçta bu değil mi? :))

      Havalar ısınmaya başladı benimde keyfim yerine geldi, kalın şeyler giymeyi hiç sevmiyorum, sadece 1 tane kazağım var dersem anlarsınız sanırım :) 

        Bir yılı daha bitiriyoruz, bu yıl ne kadar çabuk geçti size de öyle geldimi, ama bu yılbaşı için içimde hiç bir heyacan yok nedense, ama umarım 2014 beni yanıltır, içimizde hep güzel heyacanlar, sağlık, sevinç, mutluluk, huzur, para, yeni yerler , ülkeler keşfetme fırsatları ve aşk getirir :))
Aslında buraya bir "wish list" yapayım 2014 için:
-Daha çok seyahat etmek
-Daha çok spor
-Daha çok kitap
-Daha az borç :)
-Daha çok sevgi
-Daha çok eğlence
-Daha çok yardım etme
-Daha çok huzur

    Yılbaşı için ağacımızı süsledik, altına hediyelerimizi koyduk, gerçi kuzulara göre kimse onlara yılbaşaı hediyesi almamış, çok mutsuzlarmış, yazık onlara :) Bu çocukları mutlu etmek için ne yapmak lazım acaba, ben her dediklerine evet demem," hayır" kelimesini bilirler ama gene de doyumsuzlar sanırım, sağlık olsun napalım başa gelen çekirlir, hele bu başa gelenler dünyanın en tatlı, en sevilesi şeyleriyse :))

     Heryerlerde indirim var, vitrinler ışıl ışıl, ama benim alma isteğim yok, depresyondamıyım acaba :D Sammydressten gelen elbiselerimden bahsetmişmiydim, 4 tane elbise aldım, ama boyları biraz kısa oldu, halbuki mankenlerin üzerinde gayet normal duruyorlardı, bu arada benim boyumda fidan değil yanlış anlamayın 1,65 :) Oyüzden aklınızda olsun elbise sipariş vercekseniz, bir de 1 beden büyük alın bence, üzerime düşen sosyal alışveriş sorumluluğumu da yapmış olayım böylece :)

      Alma isteğim yok dedim ama şu gratis indirimine bakmak istiyorum, tabi kaldıysa bişeyler, artık kalanlarla idare edeceğim. 

      Bu arada haftasonu Tire'ye kahvaltıya gittik yollardahayatvar blogunun sahibesi  Özlemin tavsiyesi üzerine :) Gerçi O Değirmen Restoran demiş biz Değirmen Şelale Restorana gittik, resimlerdeki yere çok benziyordu ama :) Kahvaltısı süperdi, ortam mükemmeldi, bahar ve yaz aylarında daha güzel olur sanırım. Fiyatlar çok uygundu, tıka basa yedik, sucuklu yumurta bile vardı, sınırsız çay, kahveler 2 kişi 40 lira para verdik. Her mevsim ve her gün açıkmış aklınızda olsun. Rezervasyon için 0 232 529 02 77.(Resimli anlatım için Özlem'in blogunun linki : http://www.yollardahayatvar.com/2013/03/degirmen-tire-hafta-sonu-kacamag-icin.html )

Ne çok yazdım, resim yok hiç ama, çünkü ben çookk üşengeç bir insanım ayrıca yeni bir bloggerım, en kısa zamanda resimli yeni postlarla geliyorum günlük bekle beni :))

     

Resim yok dedim ama, annem ben ve 2 kuzunun resimini koyayım bari , resimsiz blog mu olur demeyin.

12 Aralık 2013 Perşembe

Bu kışı hiç sevmiyorum, İzmir bile çok soğukk. Malum buraya karda yağmıyor, kuru bir ayazı var, soğuktan donuyoruz. Kızlarda hiç sevmiyorlar soğuğu, özellikle Duru çok üşüyor, sabahları yataktan kalkmak bilmiyor. Akşm spora gitmek istediler soğukta gözüm yemedi valla, hadi kek yapalım bahanesiyle götürmedim biyere :) Kekte yaptık tabi, nedense altı az pişmiş ama kızlarımın eli değdiği için gene de çok güzel olmuş :) Bizim evin bilmişi Duru. Akşam yaptığımız muhabbet:

D: Anne kemanın babasının adı ne?
B: Kenanın mı?
D: Hayır.
B:Kemalin mi?
D: Hayır
B: Ben tanımıyorum o zaman. ( Hoş kemal yada kenan desede tanımıcaktım ama :))

D: Tanıyorsun yahu, hani şöyle boynumuza koyup çalınıyor yaaa.
B: Ha keman diyorsun.
D: Bir saattir bende keman diyorum zaten anne. İşte onun babasının adı ne ?
B: Babası mı varmış onun bilmiyorum.
D: Hani çelist çalıyor ya kocaman bişey.
B: Çello mu?
D: Evetttt, bugün biz ondan çaldık bize de alırmısınnnn
B: :))))

Alem bu çocuklar, iyiki varlar.

Fotodakiler, benim çizmeli kedilerimm :))

11 Aralık 2013 Çarşamba

Bu blogu aslında siz büyürken neler yaşadığımızı, nasıl büyüdüğünüzü bilin diye açmıştım, ama aradan yıllar geçmiş  ve ben sadece sizin 3 tane şapşal fotonuzu koymuşum :) Geçen bu yılların ardından siz koskoca 5,5 yaşında iki prenses oldunuz. tabi beni de büyüttünüz. Her nekadar hala sizinle kovalamaca, saklambaç oynayıp, parklarda kaydıraktan kaysamda, sizin biyerinize bişey olduğunda sizinle beraber ağlasamda, kızdığınızda "seni sevmiyorum" dediğinizde ben hala size küssemde aslında bende büyüdüm. Bazen artık susun da biraz kafamı dinleyeyim diye düşündüğüm anda, ama sustuklarında ya hastadırlar ya da yaramazlık peşindedirler diye düşünüp susun demekten vazgeçecek kadar büyüdüm bende. Ama sizinle beraber büyümek zor olduğu kadar muhteşem bir şey.  Siz hep benim hayatımda olun, beraber büyüyelim olurmu yer cücelerim. (Fotodaki 3. yer cücesi kızların kuzenleri )