27 Mayıs 2014 Salı

Merhaba herkese,
Yazmayalı çok uzun zaman olmuş, bu sürede bir sürü acı yaşadık, oyüzden de hiç yazasım gelmedi hepiniz gibi, ama hayat bir şekilde geçiyor, tabi ki yaşadığımız acılar unutulmuyor ama hayatta üzüntü ve mutluluk hep bir arada. 

Bir önceki yazımda Antalya'ya eğitime gideceğimi söylemiştim, gittim :) Gittiğimiz otelden bahsetmek istiyorum biraz size, çünkü malum önümüz yaz, belki birilerinin işine yarar. Gittiğimiz otel Mirada Del Mar. Göynük'ün hemen girişinde, denize sıfır, 5 yıldızlı. Otel çok temiz, çalışanlar ilgili ve güleryüzlü, yemekler lezzetli ve çeşitleri iyi, denizi güzel (ben giremedim ama, görüşünüşü güzeldi:)) 4 adet su kaydırağı var, mini club'ı var, animatörleri çok başarılı ama özellikle gece yapılan shovlar kesinlikle çok profesyonel ve muhteşemdi, her gece mutlaka çok başarılı bir shov grubu geldi. (parayla bilet alıp gidip zevkle izleyebileceğiniz shovlardı o kadar söyleyeyim, siz anlayın :)) Otel çocuklu aileler içinde çok iyi, kesinlikle tavsiye ediyorum.

Eğitimden sonra Bodrum'a gittim. Ortakent'te Lugga Butik Otel diye bir otelde kaldık. Otel yeni açılmış, her yer tertemiz, havuzu gayet büyük ve güzel, denize sıfır, kahvaltısı fena değildi (fena değildi yazıyorum çünkü açık büfe 5 yıldızlı otel kahvaltısından sonra bana öyle geldi, normal zamanda gitsem daha çok beğenebilirdim :)) Odalar çok geniş ve konforluydu. Burayada çocuklarla rahatlıkla gidilebilir. 

Bodrum'da otele giderken bi yer keşfettik "Rüzgarlı Bahçe". Ortakent kavşağından girin, Osmanlı Kasabının karşısındaki yola sapın (solda kalıyor yani) dümdüz gidin sol tarafta, önünde dev lale şeklinde lambalar var. İnanılmaz huzurlu ve güzel biyer. Ağaçlar ve ç,çeklerin içinde, yapay bir göl yapmışlar ördekler yüzüyor, çok tatlı bir köpekleri var, kahvaltıları çok meşhurmuş ama biz hem akşamüstü hem de tok gittiğimiz için bişey yiyemedik sadece içtik, siz giderseniz bizim gibi yapmayın, menüleri çok güzel gözüküyordu ve fiyatlar bana gayet makul geldi, çocuklar içinde çok güzel bir parkta var.

İşte böyle umarım işinize yarar bilgiler vermişimdir. Şimdilik bu kadar. Tekrar yazana kadar kendinize iyi bakın :)

Hiç fotograf koyamadım ama google amcaya sorarsanız size bir sürü görsel gösterir, her şeyide devletten beklemeyin yahu :))


16 Mayıs 2014 Cuma




Merhaba,
Geldim ben ama hiç hoş gelmedim, çok üzgünüm, söyleyecek hiç bişey bulamıyorum. Madencilerimize Allah rahmet eylesin, herkese, özellikle de ateşlerin düştüğü ailelere Allah sabır versin. Milletimizin başı sağolsun.

8 Mayıs 2014 Perşembe

Selamlar

Aslında bugün sizlerle İstanbul'dan yaptığım alışverişleri paylaşacaktım ama fotolarını çekmeyi unuttum. Ben unutkan ve tembel bir blogerrım napayım, Allah'ta beni böyle yaratmış yapacak bişey yok :) Yani kısaca bugün bir post yok. Önümüzdeki haftada olmayacak çünkü yarın Antalya'ya gidiyorum. Antalya diyince hemen ooo yapmayın:) çünkü eğitime gidiyorum. Sürenin 1 hafta olması ve eğitimin Kemer'de 5 yıldızlı bir otelde yapılacak olması bunun "eğitim" olduğu gerçeğini unutturmuyor maalesef. Neyse genede hiç yoktan iyidir. Hep ders yoktur ya, arada illaki dinlenir, yer içeriz, yanımda sevdiğim arkadaşlarımda olacak, iyi gelir bu eğitim bana :) (züğürt tesellisi işte)

Eğitimden sonra gelirim anlatırım size naptım ne ettim, ne öğrendim, otel nasıl diye. Malum önümüz yaz, belki gidecek otel bakıyorsunuzdur, bir faydam dokunur. Görüşüne dek kendinize iyi bakın, güzel bir haftasonu ve hafta geçirin imşallah.

5 Mayıs 2014 Pazartesi


Günaydın, iyi haftalar herkese :)

Bu haftasonu çookk gezdim, çookk yoruldum ama çookk keyifliydim. Çünkü Antalya'dan ilkokul arkadaşım ailesiyle bana geldi. 2 gün onlara İzmir'i gezdirdim, yedik, içtik bol muhabbet ettik (çocuklardan kalan fırsatlarda tabi) 

Cumartesi sabahı Bostanlı Denizpark'a kahvaltıya gittik. Daha önce bahsetmiştim zaten, gene aynı ilgi alaka, hızlı servis, gene karnı doymuş ve mutlu biz :) Sonra feribota binip karşıya geçtik, ordan Tarihi Asansöre çıktık. Manzaraya bayıldık. Ama ben uzun zamandır gitmemiştim, arabayla gittik tabi oraya ve saf gibi paralı otoparka koyduk arabaları, 20 dakika için 15 lira para ödedik. Oysa ki Asansörün önünde ücretsiz otopark varmış, biz yaptık bir saflık, siz yapmayın sakın aklınızda olsun :) Asansörden sonra plan kemeraltına gitmekti ama plan değişti ve Alsansancağa gittik, orada da Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Yarışı varmış, h,çbir soksğa giriş izni vermiyorlardı, arabaları taa limanın oraya bıraktık, bol bol yürüdük, yemek yedik Edirne Kırkpınar Lokantasında yedik, yemekler oldukça güzeldi, çalışanlar güleryüzlü ve ilgiliydi, ortam temiz ve nezihti, yolunuz düşerse gidin (Kıbrısşehitlerinde) Karnımız doyunca Kordan'a gittik bişeyler içtik, sonra Antalya'da İkea yokmuş, Bornova Forum'a gittik, çocuklar orda oynadılar, arkadaşım İkea'yı boşalttı :) Sonra Bostanlı'ya gittik, Edem 46'da waffle ve dondurma keyfi yaptık. Gece için midye bira aldık, evde keyif yaptık :)

Pazar günü kahvaltı için Zeytinlerdeki Tepe Kahveye gittik. Kahvaltısı muhteşem, ortamda süper, çocuklar içinde çok eğlenceli biyer, mutlaka gidin ve kahvaltısını deneyin. Bayaa bir yedikten sonra Ildırı'ya geçtik. Orada Ege Orman Vakfıyla arkadaşlarımın düzenlediği 1919 Korusu'nun açılışı vardı. Gittik kızlarımla birlikte ağaçlarımızı diktik, temiz havamızı aldık, kekiklerimizi topladık, sonrasında yorgunluk kahvelerimizi içtik ve İzmir'e döndük. Arkadaşlarımı uğurladıktan sonrada evde dinlendik. Ay yazarken yoruldum, umarım siz okurken sıkılmamaışsınızdır. 1-2 foto ekleyeyimde daha da sıkılmayın bari :) Hepinize güzel bir hafta diliyorum.


Kırkpınar Lokantasındayız. Yemeklerini bitiren çocuklara balon, lolipop ve ahçı şapkası veriyorlar, Kızlar çok sevdi :)
Bu 4 yapraklı yoncayı, Forum'da buldum, hemde elime ettiğim ilk yonca buydu :) Uamarım daha da şanslı bir dönem beni bekliyor .

Kızlarımında artık dikili ağaçları var :)

2 Mayıs 2014 Cuma

Günaydın herkese,
Nihayet bugün cuma, gerçi bana pazartesi gibi geliyor ama :)
Bugün bloglara bakıyorum da herkes film tanıtımı yapmış, bende kusur kalmayayım dedim, dün seyrettiğimiz 2 filmden bahsedeceğim.

İlki Kafa Avcıları




Film Norveç-Alman yapımı. Başrollerinde benim tanıdığım kimse yok, ilk 20 dakikası sıradan bir film olarak başlıyor, ama sonrası gerçekten heyacanlı ve sürükleyici bir film. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Konusu ise Beyazperde sitesinden: "Roger, istediği her şeye sahip olan bir adamdır. Fakat olması gerekenden çok daha büyük bir lüks içerisinde yaşamaktadır. Bunu devam ettirmek amacıyla ek bir iş yapması gerekir. Seçtiği ikinci iş ise sanat eseri hırsızlığıdır. Bir galeri açılışında tanıştığı Clas, bir iş için aradığı mükemmel bir aday olmasının yanı sıra Roger'ın kendisine istediği çok değerli bir tabloya da sahiptir. Roger ayağına kadar gelen bu fırsatı değerlendirmek için harekete geçer ve en büyük kişisel vurgununu yapmak üzere planlamalara başlar."

İkinci film ise Sihirbazlar Çetesi

Atlas isimli son derece karizmatik ve etkileyici bir illüzyonistin liderliğini yaptığı, dünyanın en iyi sihirbazlarından oluşan 'Four Horsemen' (Mahşerin 4 Atlısı) ekibinin başından geçenleri konu alıyor. Ekip üstün sihir marifetlerini sadece sahne gösterileri için değil, soygun yaptıkları bankaların sistemlerine erişmek ve izleyicilerini soymak için kullanıyorlar. Bu adamlar izleyicileri önce başka bir kıtadaki bir bankayı soyarak, daha sonra beyaz yakalı bir suçlunun bankadaki milyon dolarlarını izleyicilerin banka hesaplarına aktararak şaşırtıyorlar. Bunun üzerine onları durdurmaya kararlı olan özel FBI ajanı Dylan bu çetenin peşine düşer . Heyacanlı, güzel düşünülmüş eğlenceli bir film. İyi vakit geçirmek için izlenebilir film.

İşte böyle. Haftasonu misafirlerim var, Çeşme'ye gideceğiz, umarım keyifli olur. Hepinize keyifli ve mutlu haftasonları