15 Nisan 2014 Salı

Selamlar,
Bahar geldi, böyle oldu. Hiç bişey yapasım yok, enerjim yok hal böyle olunca bloga yazacak yazı da yok. Aslında var ama, yazacak birisi yok :) Neyse bu kadar mızmızlık yeter. 

Pazar günü kızlar bendeydi, atladık arabaya Seferihisar'a gittik. Orada benim kuzenim var. Orda hoş beş muhabbet, sonra güzel bir yemek, ardından da kahve içmeye ver elini Sığacık. Nam-ı diğer Cittaslow. Sığacık yavaş olabilir ama çoook kalabalıktı biz gittiğimizde, üstelikte saat akşamüzeri 4'tü. Arabaya zar zor park yeri bulduktan sonra Marinayı gezdik biraz, çok şık cafeler açılmış. Sonra meşhur pazarına gittik, baklavalar, börekler, sarmalar, mercimek köfteleri, reçeller, turşular, otlar, enginarlar, zeytinyağları, daha neler neler, herşeye ağzımız sulanarak baktık, yedik, oyüzden de hiç foto çekmeyi akıl edemedim tabi. Pazardan zorda olsa çıkmayı becerip parkın yanındaki çay bahçesine oturduk, kızlar parkta baya bir oynadılar bizde o arada kahvelerimizi içtik. Sonra enerjilerini kaybeden kuzular taze sıkma portakal suyu içtiler, birazda orda kudurdular sonrada döndük. Rüzgar gibi geçen bir pazar gününden kalan bir kaç kare 


















Yiyiyormuşuz gibi  çek pampa :)

3 yorum:

Burcu Odacı dedi ki...

Eğlenceli bir pazar olmuş :)
Seferihisar, Sığacık bayılırım o taraflara...ama yeni halini henüz görmedim :(

bahar dedi ki...

Bende çok severim Sığacığı, bence vakit yaratıp gitmelisiniz, çok keyif alırsınız :)

bircanın renkli dünyası dedi ki...

merhaba blogumda cekılsım var bekleırm sevgıller